Gıda Hattı ( www.gidahatti.com ) Haber Sitesinin Polser Genel Müdürü Ahmet Çınar ile Röportajı.
Düz levha konusunda dünyanın önde gelen üreticilerinden Polser, gıda sanayi işletmelerine de hijyeni sağlamaya yönelik çözümler sunuyor. Genel Müdür Ahmet Çınar, “günü kurtarmak” için yapılan, gerekli hijyeni de sağlamayan yatırımların, orta vadede kısa servis ömürleri ve sürekli bakım gerektirmeleri nedeni ile maliyet avantajı sağlamadığı uyarısında bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu İnşaat Yüksek Mühendisi Abdülkadir Çınar’ın, 1972 yılında Çınar İnşaat ile temellerini attığı Çınar Grubu şirketlerinden Polser A.Ş., bugün yurt içi pazarında lider, uluslararası pazarda ise önemli bir role sahip cam elyaf takviyeli plastik (CTP) levha üreticisi konumunda. Polser, AB ülkeleri başta olmak üzere ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar 60’ı aşkın ülkenin içinde bulunduğu geniş bir coğrafyaya ürün sunuyor.
Gıda üretiminde hijyen, olmazsa olmazlardan biri. Özellikle 2015 yılında patentini aldığı antimikrobiyel özellikte Frigoser AMB markalı CTP levha ve Isoboard AMB markalı CTP kompozit paneller ile aktif hijyen yaratma konusundaki iddiasını ortaya koyan Polser, gıda sanayi işletmelerinde hijyenin sağlanmasına destek veriyor.
Dünyada halen sadece Polser A.Ş. tarafından üretilen bir nano malzeme olan ve geniş spektrumda tüm mikroorganizmalara karşı %99,999 etkili ürünün, ana kullanım alanları ise başta süt, süt ürünleri, et ve balık olmak üzere hastaneler, laboratuvarlar, soğuk zincir taşımacılığı ve gıda depoları.
Polser’in yönetiminde, ikinci kuşak olarak her ikisi de Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Fakültesi mezunu olan Ahmet ve Alpay Çınar kardeşler var. Polser Genel Müdürü Ahmet Çınar ile Çınar Grubu, Polser’i ve ürünlerinin gıda sanayindeki kullanımını konuştuk.
Çınar Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Polser’in kuruluş öyküsünü ve yol haritasındaki dönüm noktalarını kısaca anlatır mısınız?
Çınar Grubu’nun ilk firması olan Çınar İnşaat, kurucumuz İTÜ Yüksek İnşaat Mühendisi Abdülkadir Çınar tarafından 1972 yılında faaliyete geçmiştir. Özellikle konut inşaatlarına dönük projeler gerçekleştiren firmamızın o yıllarda özellikle yokluğu hissedilen banyo küvetleri konusunda kendi imkanları ile kompozit küvet imalatı için kurduğu Mervet markası, daha sonra 1986 yılından itibaren Polser A.Ş. olarak daha geniş bir yelpazede kompozit yapı malzemeleri üretecek şekilde kabuk değiştirmiştir.
Polser, 1996 yılında ilk sürekli kalıplama CTP levha üretim hattını devreye alarak üretim kapasitesini 10 kat artırmış ve takip eden yıllarda 2. ve 3. üretim hatları ile mevcut 10.000.000 m2/yıl kapasitesine ulaşmıştır.
Modern üretim hatlarının ürün kalitesine yaptığı büyük katkılar sayesinde Polser A.Ş., 2000 yılından itibaren yurt dışı pazarlara satış yapmaya başlamış ve ihracata dayalı büyüme modelini uygulamaya devam etmiştir.
Hijyene yönelik ürünleriniz olduğunu biliyoruz. Polser, ürün portföyü ile hangi sektörlere hitap ediyor? Portföyünüzde hangi ürünler var?
Polser ürün portföyünde özellikle hijyen sektörü için geliştirilmiş cam elyaf takviyeli levha ve kompozit paneller bulunmaktadır. Bu ürünler özellikle hem yeni gıda işletmeleri projelerinde hem de eskimiş tesislerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı normlarına uygun gıda işletmeleri haline getirilmesine yönelik projelerinde kullanılmaktadır.
“Aktif hijyen yaratma konusunda iddialıyız”
Gıda sektörüne yönelik hangi ürünleriniz var? Bu ürünler sektörde hangi alanlarda kullanılıyor? Sektöre yönelik üretim kapasiteniz nedir, yeni ürün çalışmalarınız var mı?
Polser olarak özellikle 2015 yılında patentini aldığımız anti mikrobiyel özellikte Frigoser AMB markalı CTP levha ve Isoboard AMB markalı CTP kompozit panellerimiz ile aktif hijyen yaratma konusunda son derece iddialıyız. Bu ürün, dünyada şu anda sadece Polser A.Ş. tarafından üretilen bir nano malzemedir ve geniş spektrumda tüm mikroorganizmalara karşı %99,999 etkilidir. Ana kullanım alanları başta süt, süt ürünleri, et ve balık olmak üzere hastaneler, laboratuvarlar, soğuk zincir taşımacılığı ve gıda depolarıdır. Su bazlı olması, ağır metal içermemesi ve doğada tam çözünebilmesi sayesinde son derece güvenli bir üründür.
Şirketin Ar-Ge ve inovasyona bakışı nedir? Polser’in Türkiye’de bir ilk anlamında ürettiği ürünler var mı?
Polser A.Ş. olarak en önemli önceliklerimizden bir tanesi, Ar-Ge çalışmaları neticesinde çalıştığımız sektörlerde hedef pazarlarımıza dönük klasik yapı malzemeleri yerine geçecek mühendislik plastikleri üretmek ve bu sayede müşterilerimiz için katma değer yaratmaktır. Bu bağlamda Polser’in geliştirdiği anti mikrobiyel levha ve paneller, hem Türkiye’de hem de dünyada bir ilktir.
Halen üzerinde çalıştığınız projeler neler?
Polser A.Ş., halihazırda kendi kendini temizleyen bir sonraki jenerasyon anti mikrobiyel levhalar konusunda da Ar-Ge çalışmaları yürütmektedir.
Polser USA faaliyete geçecek
Şirket büyüklüğü olarak hangi noktadasınız? İhracatınız ne durumda? Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? İhracatta yeni hedef pazarlar var mı?
Polser, Ege Bölgesi’nde ihracat şampiyonu olan ve her sene ödül alan bir şirkettir. Halihazırda başta ABD, AB ve Japonya olmak üzere 70 ülkeye ihracatımız var. Ürettiğimiz ürünlerin %85’i ihraç ediliyor. Polser Europe adı altında Milano’da faaliyet gösteren bir şirketimiz bulunuyor ve AB ülkelerine ihracatlarımızı koordine ediyor. 2017 yılında Polser USA firmasını devreye almayı planlıyoruz.
“Günü kurtarma yoluna gidiliyor”
Türkiye’de gerek hizmet gerekse gıda sanayi başta olmak üzere sanayi dallarında kaliteli üretimin başlıca koşulu olan hijyen konusunda yeterli bilinç oluşmuş durumda mı? Bu alandaki gelişmeleri değerlendirir misiniz?
Maalesef Türkiye’de, gıdanın üretiminden tüketiciye ulaşmasına kadar olan aşamalarda hala işin gereği olan yatırımı yapmayan pek çok firma var. Burada özellikle eskimiş tesislerde yapılan üretimler, eğer Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı denetimlerine takılırlarsa, “mecburen” yenileme yatırımlarına yöneliyorlar. Ancak genelde böyle bir durumda bile en ucuz malzemeler ile asgari yatırımları yaparak, “günü kurtarma” yoluna gidiyorlar. Halbuki hijyen koşullarını pek de sağlamayan bu üretim tesisleri, orta vadede kısa servis ömürleri ve sürekli bakım gerektirmeleri nedeni ile maliyet avantajı sağlamıyor.
Polser olarak bu tip işletmelere ilk yatırım maliyetlerini uzun vadelere yayma konusunda gerekli desteği veriyoruz.
Üretimini yaptığımız anti mikrobiyel levha ve panellerin en önemli özelliği, hiçbir bakım gerektirmemesi ve işletmedeki binanın ömrü kadar servis ömrünün olması. Bunu piyasadaki klasik yapı malzemelerinin hiçbiri sağlayamamaktadır.
Yeni işletme yatırımları bakımından ise Türkiye’de gerçekten büyük yatırımlar yapılıyor. Burada da maalesef bazı projelerde son 30 senedir kullanılagelen standart yapı malzemeleri ve hijyenik olmayan ucuz metal paneller kullanılıp geçiliyor. Halbuki bu firmalar ciddi reklam bütçelerine sahipler ve bu bütçelerini biraz kısıp doğru yapı malzemelerini rahatlıkla finanse edebilirler. Bu ezberi bozmak için Almanya’daki bağımsız laboratuvarlarda yapılan test sonuçlarını gösterip, ürünlerimizi anlatmak için ciddi bir gayret sarf ediyoruz. Hatta kendi gözleri önünde yapılan swap testleri ile mevcut işletmelerinin hijyen durumunu ve ürünlerimizin yüzeyindeki hijyeni gözler önüne seriyoruz.